Birleşmiş Milletler’in raporuna göre; 2050 yılında dünya nüfusu artarak % 70 daha fazla yiyeceğe ihtiyaç duyulacağı tahmin ediliyor. Dünyada var olan suyun büyük kısmı tarımsal üretime ayrıldığını kabul edersek uzun vadede ciddi ölçüde gıda ve su beklediğini düşünürsek artık dönüşüm için çok fazla zamanımız kalmadığını anlamış oluruz. Akıllı sistemlerin entegresi kaçınılmaz durumda…

Geleceğin tarımına ve yönetebilir su politikasına hazır olmamız gerekmektedir.

          Savunma sanayisi her ülkenin dünyada güç dağılımı için çok önemli bir etmendir. Türkiye, son çeyrek asırdır savunma sanayiinde çok önemli adımlar atmış ve atmaya devam etmektedir. Önümüzdeki yıllarda savunma sanayisi kadar etkili olacak kaçınılması mümkün olmayan ülkelerin su, gıda, çevre ve iklim politikaları çok büyük bir güce ve etkiye sahip olacaktır.

Bu politikalarının en başında su çok büyük öneme sahiptir. Hem içilebilir suyu korumak hem de tarımda kullanılacak suyun ne kadar önemli olacağını çok kısa vadede anlaşılacaktır.  Su olmadan gıdadan çevreden iklimden bahsetmemiz mümkün değildir.

          Peki neler yapacağız?

          İçilebilir sudan bahsedelim… Bugün yerel yönetimler kontrolünde olan içme suyu dağıtım sistemleri çok iyi bir su yönetim sistemi ile yönetilmek zorundadır. Yazılımda bu kadar söz ettiğimiz dünyada su yönetimine günümüz teknolojisini entegre etmemiz en olmazsa olmasıdır. Neyi yönettiğimizi çok iyi bilmemiz gerekir. Bugün birçok alanda çözüm noktası yapay zeka optimizasyon uygulamalarını, algoritmalarını bahsetmiş olduğum içme suyu sistemleri ile entegre edilmesi gerekir.

          Üniversitelerin teknik bölümlerine bu konularda farkındalık yapılması, teknolojinin yerli boyutta olması çok önemli. En önemli eksiklerden birisi su, iklim, çevre teknolojisi konularından start-up oluşumların olmaması... Bu konuda desteklerin olması halinde güzel projeler ortaya çıkacaktır.

          ‘’Her şey Aslına Rücu Eder’’

          Ne kadar güzel bir cümle değil mi…

          Yazının başında belirttiğimiz gibi son zamanlarda yapmış olduğumuz savunma sanayi hamleleri dünyada ses getirdi. Ancak bizim aslımız olan tarım konusu gelecek dünyası ve gelecek Türkiye’si için çok önemli. Aslımıza sahip çıkmamız kaçınılmaz. Tarımsal su konusundaki yönetim kargaşasından acilen çıkmamız gerekiyor. İçilebilir yapmış olduğumuz atılımları, fikirleri tarımsal suda da eyleme dönüştürmemiz gerekiyor.

          Aslında bahsetmiş olduğumuz konuların en temelinde su var. Suya sahip çıktığımız zaman gıda, çevre ve iklim politikalarımız çok daha kolay olacak.

          İklim konusundan bakanlık bünyesine taşınması Türkiye için hayati öneme sahiptir. Çok iyi politikalar üretileceğinden şüphe yok.

          Politika üretmek için sahayı iyi bilmek gerekir. Dünyayı takip etmek, teknolojiye hakim olmak, yerli üretime teşvik etmek, yazılım dünyasına bu konuları entegre etmek, mühendisliği unutmamak gerekir.

          Konya bu konularda örnek şehir olmak için çok büyük atılımlar yapıyor. Türkiye’nin en uzun içme suyuna sahip şehri sorunsuz yönetiliyor. Mahalle mahalle şebekesini izleyebilen teknolojiye sahip. Diğer su idarelerine örnek olacak konumda.

          Su, İklim, Çevre, Gıda

          Çok fazla isimlerini duyacağız.